Bir lise öğrencisi olarak fark ettim ki "Tarih" dersi gerektiği gibi anlatılmıyor. Belki de bana öyle geliyordur. Ya da benim okulumla ilgilidir ama izlenimlerimi paylaşmak isterim. Bana kalırsa tarih yazılarak veya üstün körü anlatılıp geçilecek bir ders değildir. Ortada yaşanmışlıklar var. Sonuçta tarih uydurma şeylerden bahsetmez gerçekler vardır. Diğer türlüsü efsanedir. O anları yaşayarak anlatmalı bir öğretmen. Bir öğrenci de aynı beceriyle dinlemeli. Tabii her ders fazlasıyla önemli ama (bunlar öznel şeylerdir) tarih öyle bir şeydir ki
gidip düzeltemezsin yanlış şeyler olsa dahi düzeltemezsin. Bir matematik formülünün yanlış olduğunu düşünün matematikçiler o yanlışlığı düzeltip doğru bir formül bulurlar. Ama şimdi gidip de hangimiz tarihi baştan yazacağız?
yürü be kartal kim tutar seni...
YanıtlaSilEvet, çok doğru bir tespit bu., Sadece okul da değil, tarih konulu bir çok eğitim diyalogları hatta basılı yayınlar dahi uzun yıllardır maalesef böyle sürüp gidiyor, yani sana öyle gelmediğine emin olabilirsin. Söz ettiğin hassasiyeti gösteren çok az sayıda değerli tarihçilerimiz, hocalarımız var. (Bkz. ilk akla gelen İlber Ortaylı)
YanıtlaSilÇok ender olmakla birlikte ben de lise yıllarımda söz ettiğin gibi ders anlatırken olayların içine giren ve anlattığı konunun, dönemin, olayın tam içinde sanki bir kenarda olayı izliyormuş gibi hatta olayı yaşayanlardan birinin ta kendisiymiş gibi anlatan bir hocamızın derslerinde bulunmuştum. Ne keyifliydi, öğrenci olarak insanın, bırak sıkılmayı, dersin bitmesini istememesi kadar güzel bir şey olabilir mi ?
Öte yandan geçmiş kuşaklar olsun ve bizler olsun, yıllar yılı çarpıtılmış, içeriği çeşitli saçma nedenlerle cebren değişikliğe uğratılmış tarihler de okuduk. Öyle ki kendi tarihimizi yabancı asıllı tarihçilerin kalem ve bilgi sürçmeli kitaplarına mahkum dahi ettik ve hatta bunları okullarda eğitim olarak görebildik.
Tabii artık bazı şeyler son yıllarda düzeliyor, kaynaklar, uzmanlar ve bilgi konusundaki doğru yollar, artan uzmanlarca daha belirgin ve kolay ulaşılabilir kaynaklara dönüşmesiyle birlikte, en azıdnan doğru bilgileri edinebilme imkanımız (eskiden lükstü bu) var.
Senin de tarih konusunda bu detayı şimdiden farketmen, kim bilir belki de geleceğin iyi bir tarihçisinin parıldamasıdır...
Aklıma yıllar önde babamın okuduğu ve benim de çocukken karıştırdığım bir kitabın ismi geldi sanırım burada manidar duracak; YALAN SÖYLEYEN TARİH, UTANSIN.
Sevgiyle.
tarihi birde; Hakan bayrakçı'dan dinlemeni tavsiye ederim. cihangir merdivenci
Sil